98.4 milyar euro aldık... 112 milyar euro verdik! Kimden aldık, kime verdik
Avrupa Birliği, Türkiye Genişleme Raporu’nu açıkladı.
Peki AB, raporda ülkemize yönelik hangi eleştirileri yöneltti?
Ve Türkiye bu eleştirilere ne cevap verdi?
Öncelikle ekonomi konusunda AB'nin Türkiye'ye birkaç tavsiyesini hatırlatmak istiyoruz.
Ne istiyor AB, Türkiye'den?
Sıkı para politikasının devamı...
Yani Mehmet Şimşek politikalarının devamını..
Yani, vatandaşın vergilerle boğulmasına devam edilmesini istedi.
Komisyon, sıkı para politikasının enflasyonu ve enflasyon beklentilerini düşürmede etkili olduğunu ileri sürdü, bu duruşun sürdürülmesini istedi.
Komisyona göre, Türkiye, 2024'te AB'nin beşinci büyük ticaret ortağı...
AB ise Türkiye'nin en büyük ortağı olmaya devam etti.
Tam da bu noktada çarpıcı bir gerçeği de ifade edelim;
* Türkiye'nin AB'ye ihracatı 2024'te 98.4 milyar Euro...
* Türkiye'nin, AB'den ithalatı 112 milyar Euro oldu.
Yani, aldığımızdan fazlasını Avrupa Birliği ülkelerine verdik!
BAŞKA HANGİ ELEŞTİRİLER VAR?
Avrupa Birliği, Türkiye Genişleme Raporu’nda bazı ifadeler şöyle;
* "Önceki raporlarda belirlenen temel konularda gerileme yaşanmış ve önceki raporlarda belirtilen ciddi endişeler daha da artmıştır" denildi.
* "Sistemde etkili denetim ve denge mekanizmaları ile seçimler dışında hükümeti hesap verebilir kılmak için gerekli araçlar eksiktir.
* "Cumhurbaşkanlığı sisteminin yapısal kusurları ve yürütme ile yargı arasındaki güçler ayrılığının yetersizliği giderilmedi. Temel demokratik süreçlere uyum sorgulandı."
* "Türkiye'nin demokratik geleneğine bağlılığı konusunda giderek artan soruları gündeme getirmiş ve yargının bağımsızlığı konusundaki endişeleri derinleştirmiştir"
* "Büyük şehirlerde ve ilçelerde muhalefet tarafından seçilen belediye başkanlarına karşı üst düzey yolsuzluk davaları açılırken, büyük şehirlerde iktidar partisinden mevcut veya eski seçilmiş yetkililere karşı hiçbir soruşturma açılmadığı"
* "Bu seçici soruşturmalar/kovuşturmalar, yetkililerin yolsuzlukla mücadelesinin etkinliğine olan güveni sağlamamaktadır"
* "Medyanın, misilleme veya işten çıkarılma korkusu olmadan bağımsız bir şekilde çalışmalarını sürdürebileceği güvenli ve çoğulcu bir ortamın yeniden tesis edilmesi için adımlar atılmasını..."
* "Türkiye'nin Kürt sorununa barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüm bulmak için iç süreçlere yönelik siyasi çabaları , başarılı olması halinde, güvenlik tehditlerini azaltma potansiyeline sahiptir ve Suriye dahil bölgenin istikrarı için de önemli faydalar sağlayabilir."
* "Dış politikasını AB ile uyumlu hale getirmek için çok az siyasi irade göstermekle birlikte dış politika ve bölgesel konularda AB ile önemli fikir alışverişlerine daha açık görünmektedir"
* "İç siyasi çalkantıların ekonomik etkileriyle karşı karşıya kalan yetkililer, politika duruşlarını daha da sıkılaştırmıştır. Zayıflayan iç talep ortamında ekonomik büyüme yavaşlarken, dış pozisyon güçlenmiştir"
BAKANLIK NE DEDİ?
AB'nin Türkiye raporundaki eleştirilere Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi
Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun 4 Kasım'da yayımladığı Türkiye raporuna tepki gösterdi.
Daha önce İlerleme Raporu olarak anılan ülke raporunda insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi alanlarında yoğun eleştiriler yer alıyor.
Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Komisyonu'nun yargı ve temel haklar ile iç siyasi gelişmelere ilişkin "taraflı, ön yargılı ve mesnetsiz" olarak nitelendirilen "iddiaları reddediyoruz" denildi.
Rapordaki saptamaların, "Türkiye ile AB arasında olumlu bir gündem oluşturmaya yönelik çabalarla uyumsuz" olduğu belirtildi.
Buna ek olarak kullanılan dilin iki tarafın "uzun dönemli çıkarlarına aykırı" olduğu söylendi.
Kaynak:Milli Gazete