Eğitimci Mehmet Dal Yazdı: IV. Murat'ın Manevi Torunları: Gaziantep'ten Yayılan Celikanlılar Aşireti'nin Sırrı
Son dönemlerde sıkça adı geçen, fakat tarihi detayları genellikle karıştırılan bu aşiretin izini sürmek, Güneydoğu'nun derinliklerindeki bir kültürel mirasa ışık tutmak demektir.
Köken ve Göçebe Hayat: Karaköse'den (Ağrı), Amik Ovası'na
Celikanlı, (Celkan, Celkanlı, Çelikan, Celikiler) aşireti, tarihsel olarak Kürt aşiretleri arasında yer alır ve kökenlerine dair güçlü bir rivayet Karaköse (Ağrı) ve Doğu Anadolu'ya işaret eder. Bu kadim topluluk, bilinen en eski reisleri olan Köse Nidar'dan itibaren uzun yıllar göçebe bir hayat tarzını benimsemiştir.
Aşiretin yaşamı, mevsimlere göre yer değiştiren bir düzen üzerine kuruluydu:
Yaylaklar (Yazlıklar): Yaz aylarını geçirdikleri, hayvanlarını otlattıkları ana yaylaları Malatya Çiti Çemen Yaylası idi.
Kışlaklar (Kışlıklar): Kış aylarını geçirdikleri ve daha ılıman olan kışlakları ise bereketli Amik Ovası (Hatay, İslahiye, Nurdağı) ve çevresiydi.
Bu göçebe döngü, aşiret Derviş Paşa zamanında iskâna tabi tutulana kadar devam etti ve aşiretin bugünkü coğrafyasına yerleşme süreci başladı.
Padişah Fermanı ve Manevi Torunluk Rivayeti
Celikanlı aşiretinin tarihinde yer alan en çarpıcı ve onur verici rivayet, aşiretin Osmanlı Devleti ile kurduğu özel bağı anlatır.
Bir rivayete göre, aşiret mensupları, Sultan IV. Murat'ın (1612-1640) tarihi Bağdat Seferi'ne (1638) katılmış ve gösterdikleri üstün yararlılıklar ve cesaret sayesinde bizzat Padişahın takdirini kazanmıştır. Bu kahramanlıklar neticesinde, IV. Murat'ın Celikanlı aşiretini manevi torunluğuna kabul ettiği söylenir ki bu bilgi 2000 li yıllarda “Bütün Yönleriyle Nurdağı” adlı eseri hazırlarken aşiretin büyükleriyle yaptığım sözlü bir rivayete dayanmaktadır.
Bu rivayet, aşiretin Nurdağı'nda yerleştiği merkeze bağlı Torunlar(Katrancı) köyünün adıyla da örtüşür. "Torunlar" adı, bu tarihi onurun ve Padişah ile kurulan manevi bağın sembolü olarak günümüze kadar taşınmıştır.
Nurdağı ve Aşiretin Güncel Dağılımı
İskan sürecinin ardından Celikanlılar/Celikiler, Gaziantep’in bugünkü Nurdağı ve İslahiye ilçeleri çevresinde kalıcı yerleşimler kurmuştur. Nurdağı'nda Celikanlılara mensup köyler şunlardır:
Torunlar (Katrancı), Gedikli (Karahöyük), Sakarat (Emirler), Kırışkal, Yaylacık, Kömürler, Gözlühöyük (Kemazanlı), Toplamalar (Altınova), Balıkalan, Mesthöyük, Belpınar (Tepkanlı), İncegedik (Kürdükanlı)
Aşiretin dili aslen Kürtçe (Kürdî) olup, bölgedeki Türkmen ve Arap kültürleriyle iç içe geçmiş tarih boyunca ortak yaşam kültürünün en güzel örneğini sürdürmüş ve sürdürmektedirler.
Bugün Celikanlı aşireti, sadece Nurdağı ve İslahiye ile sınırlı kalmamış, Padişahın "torunları" unvanını taşıyan bu kadim topluluk, geniş bir coğrafyaya yayılmıştır:
Güneydoğu, İç Anadolu ve Avrupa nın birçok kentinde....Ankara (Haymana), Konya (Cihanbeyli) ve Adıyaman (Çelikhan)'a kadar geniş bir alanda mensupları yaşamaktadır.
Göç dalgalarıyla birlikte aşiretin en büyük çoğunluğu bugün Nurdağı merkez, köyler ve Gaziantep şehir merkezinde ikamet etmektedir.
Celikanlıların hikayesi, bir aşiretin Ağrı'dan Amik Ovası'na uzanan göç mücadelesini, Padişah IV. Murat ile kurduğu manevi bağı ve modernleşme sürecinde kimliğini koruma mücadelesini anlatır. Gaziantep’in bu değerli parçasını anlamak, şehrin çok katmanlı kültürünü de anlamak demektir. Celikanlılar/Celikiler, Torunlar köyünden taşıdıkları onurlu mirası, Türkiye’nin dört bir yanında yaşatmaya devam ediyor…..