Ancak tüm gözler Aralık ayında açıklanacak son verilere çevrilmiş durumda. Temmuz ayında yüzde 2,06, Ağustos’ta yüzde 2,04 ve Eylül’de yüzde 3,23 oranında artış gösteren enflasyon, üç aylık dönemde toplamda yüzde 7,5 olarak kaydedildi. Bu oran, 6 aylık enflasyon farkının temel göstergesi konumunda. Memurlar yılda iki defa zam alıyor ve bu zamların biri de her yılın Ocak ayında gerçekleşiyor.

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 29 olarak açıkladı. Bu tahmin gerçekleşirse, memurların 6 aylık farkı yüzde 5,3, toplu sözleşme oranı eklenince toplam zam oranı yüzde 16,88 olacak. Ancak enflasyon oranının yüzde 30 seviyesine ulaşması halinde fark yüzde 6,11’e çıkacak ve toplam artış oranı yüzde 17,79’a ulaşacak. Bu oranlar, kamu çalışanlarının maaşlarında gözle görülür bir artışı işaret ediyor. Yüzdelik farklar küçük görünse de, milyonlarca kamu personeli için toplam etki oldukça yüksek olacak. Özellikle taban maaşlara yansıyacak farklar, yeni yılın ilk aylarında bütçelere doğrudan etki edecek.

2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nde fazla mesai ücretlerine yönelik artış da dikkat çekiyor. 2025’te saat başı 12 lira 80 kuruş olan fazla mesai ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla 16 lira 55 kuruşa yükseltilecek. Artış oranı yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşecek. Bakanlıkların özel kalem müdürlüklerinde görev yapan makam şoförleri de bu düzenlemeden yararlanacak. Onlara saat başına 17 lira 60 kuruş fazla mesai ödemesi yapılacak. Ancak bu ödeme aylık 90 saati geçmeyecek şekilde sınırlandırılmış durumda.

Ekim, Kasım ve Aralık ayı enflasyon verileri henüz açıklanmadı. Bu verilerle birlikte zam oranı kesinleşecek. Kamu çalışanları, yılbaşına kadar açıklanacak resmi oranları bekliyor. Ocak ayında maaşlara yansıyacak fark, hem memur hem de emekli maaşlarını doğrudan etkileyecek. 2026 yılıyla birlikte kamu bütçesinin önemli bir kısmı personel giderlerine ayrılacak. Dolayısıyla bu zam, sadece bireysel gelirleri değil, devletin mali planlamasını da etkileyecek.