Sosyal-Psikolog Hasan Altunbaş
Köşe Yazarı
Sosyal-Psikolog Hasan Altunbaş
 

Yapay Zeka ve Çocuklar: Görünmeyen Tehlike

Teknoloji, hayatımızın her alanına sızmış durumda. Akıllı telefonlardan dijital asistanlara, ders çalışma uygulamalarından sohbet robotlarına kadar her yerde yapay zekâ ile karşılaşıyoruz. Bu yeniliklerin pek çok avantajı olduğu inkâr edilemez. Ancak özellikle çocuklar söz konusu olduğunda yapay zekâ teknolojilerinin beraberinde getirdiği olumsuz etkiler giderek daha görünür hâle geliyor. Hazırcılığın Yeni Adı:  Yapay Zekâ… Eskiden çocuklar bir ödevi yaparken araştırır, okur, düşünür ve kendi cümleleriyle anlatırlardı. Şimdi ise birkaç saniyede uygulamalardan hazır cevaplar almak mümkün. Bu kolaylık, çocukların eleştirel düşünme, analiz yapma ve üretkenlik becerilerini köreltebiliyor. Zamanla “nasıl düşüneceğini” değil, “nasıl kopyalayacağını” öğrenen bir nesil yetişme riskiyle karşı karşıyayız. Gerçeklik Algısının Bozulması Yapay zekâ destekli uygulamalar, çocuklara sanal ortamlarda sınırsız bir dünya sunuyor. Ancak bu dünya her zaman gerçeği yansıtmıyor. Özellikle görsel içerik üreten yapay zekâ sistemleriyle karşılaşıldığında, gerçek ile kurgu arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Çocuklar, gördükleri her şeyin doğru olduğuna inanma eğiliminde oldukları için manipülasyona açık hale gelebiliyorlar. Duygusal Bağlar ve Sosyal İzolasyon Birçok çocuk artık yalnız hissettiğinde bir arkadaş yerine bir yapay zekâ sohbet botuna başvuruyor. Bu durum kısa vadede rahatlatıcı görünse de, uzun vadede sosyal becerilerin zayıflamasına yol açabiliyor. Gerçek insan ilişkilerinin yerini alan dijital dostluklar, çocukların empati kurma, duygularını ifade etme ve çatışma çözme yetilerini törpülüyor. Veri Güvenliği Tehlikesi Yapay zekâ uygulamaları, kullanıcıların yazdıklarını ve söylediklerini veri olarak topluyor. Çocukların kişisel bilgilerinin bu sistemlerde depolanması, mahremiyet ve güvenlik açısından ciddi riskler taşıyor. Çocuk, farkında olmadan kendi özel hayatını internete bırakabiliyor. Ne Yapmalı? Yapay zekâyı tamamen yasaklamak çözüm değil. Önemli olan, çocuklara bu teknolojileri bilinçli ve dengeli kullanmayı öğretmek. Ebeveynler ve öğretmenler, çocukların yapay zekâyı bir araç olarak görmesini, bir “akıl yerine koymamayı” sağlamalı. Teknoloji, insanı tamamlamalı; onun yerini almamalı. Sonuç olarak, yapay zekâ çağında büyüyen çocuklar için en büyük tehlike, makinelerin değil, onların düşünme gücünün pasifleşmesidir. Geleceğin dünyasını şekillendirecek olan, teknolojiyi kullanan ama onun kölesi olmayan çocuklardır.
Ekleme Tarihi: 03 Kasım 2025 -Pazartesi

Yapay Zeka ve Çocuklar: Görünmeyen Tehlike

Teknoloji, hayatımızın her alanına sızmış durumda. Akıllı telefonlardan dijital asistanlara, ders çalışma uygulamalarından sohbet robotlarına kadar her yerde yapay zekâ ile karşılaşıyoruz. Bu yeniliklerin pek çok avantajı olduğu inkâr edilemez. Ancak özellikle çocuklar söz konusu olduğunda yapay zekâ teknolojilerinin beraberinde getirdiği olumsuz etkiler giderek daha görünür hâle geliyor.

Hazırcılığın Yeni Adı: 
Yapay Zekâ…
Eskiden çocuklar bir ödevi yaparken araştırır, okur, düşünür ve kendi cümleleriyle anlatırlardı. Şimdi ise birkaç saniyede uygulamalardan hazır cevaplar almak mümkün. Bu kolaylık, çocukların eleştirel düşünme, analiz yapma ve üretkenlik becerilerini köreltebiliyor. Zamanla “nasıl düşüneceğini” değil, “nasıl kopyalayacağını” öğrenen bir nesil yetişme riskiyle karşı karşıyayız.

Gerçeklik Algısının Bozulması
Yapay zekâ destekli uygulamalar, çocuklara sanal ortamlarda sınırsız bir dünya sunuyor. Ancak bu dünya her zaman gerçeği yansıtmıyor. Özellikle görsel içerik üreten yapay zekâ sistemleriyle karşılaşıldığında, gerçek ile kurgu arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Çocuklar, gördükleri her şeyin doğru olduğuna inanma eğiliminde oldukları için manipülasyona açık hale gelebiliyorlar.
Duygusal Bağlar ve Sosyal İzolasyon
Birçok çocuk artık yalnız hissettiğinde bir arkadaş yerine bir yapay zekâ sohbet botuna başvuruyor. Bu durum kısa vadede rahatlatıcı görünse de, uzun vadede sosyal becerilerin zayıflamasına yol açabiliyor. Gerçek insan ilişkilerinin yerini alan dijital dostluklar, çocukların empati kurma, duygularını ifade etme ve çatışma çözme yetilerini törpülüyor.

Veri Güvenliği Tehlikesi
Yapay zekâ uygulamaları, kullanıcıların yazdıklarını ve söylediklerini veri olarak topluyor. Çocukların kişisel bilgilerinin bu sistemlerde depolanması, mahremiyet ve güvenlik açısından ciddi riskler taşıyor. Çocuk, farkında olmadan kendi özel hayatını internete bırakabiliyor.

Ne Yapmalı?
Yapay zekâyı tamamen yasaklamak çözüm değil. Önemli olan, çocuklara bu teknolojileri bilinçli ve dengeli kullanmayı öğretmek. Ebeveynler ve öğretmenler, çocukların yapay zekâyı bir araç olarak görmesini, bir “akıl yerine koymamayı” sağlamalı. Teknoloji, insanı tamamlamalı; onun yerini almamalı.

Sonuç olarak, yapay zekâ çağında büyüyen çocuklar için en büyük tehlike, makinelerin değil, onların düşünme gücünün pasifleşmesidir. Geleceğin dünyasını şekillendirecek olan, teknolojiyi kullanan ama onun kölesi olmayan çocuklardır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.