Mehmet Dal
Köşe Yazarı
Mehmet Dal
 

Kafkaslardan Nurdağı’na Uzanan Bir Sürgün Hikâyesi: Nogaylar

Bizim köye gitmek için çocukluğumun, gençliğimin ve hala bugünün yolu, Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı bir köyden, bizim tabirimizle "Nogeler" köyünden geçerdi. Doğru ismin Nogaylar olduğunu bilsek de, yerel ağızda bu isim "Nogeler" olarak yerleşmişti hafızamıza. Arabayla ya da yaya olarak köy girişindeki köyün tarihiyle özdeş ulu çınarı selamlayarak hızla geçerken bu farklı isim hep zihnimi kurcalardı: Kimdi bu Nogaylar/Nogeler? Bu isim nereden geliyordu? Hep merak etmişimdir; o köyü ve adının arkasındaki hikâyeyi... Bu merak, beni bir araştırma yapmaya itti. Nurdağı toprağında, Kafkas bozkırlarının tozunu taşıyan, bilinmeyen bir tarihin saklı olduğunu fark ettim. Yaptığım araştırmalar, o küçük köy isminin, aslında binlerce kilometre ötedeki Altın Orda İmparatorluğu'na uzanan büyük bir Türk destanının son durağı olduğunu ortaya çıkardı. Nurdağı’ndaki Nogaylar Mahallesi (eski adıyla Muhacirin Atik), adından da anlaşılacağı gibi, bir göçün eseri. Köyün kuruluşu, takvimler 1850’li yılları gösterirken, kurucuları ise Rus baskısı nedeniyle yurtlarını terk eden Nogay Türkleridir. Bu göçün temelinde, 18. ve 19. yüzyıllardaki Çarlık Rusya'sının acımasız yayılma politikaları yatıyor. Kırım, Kuban ve Kıpçak bozkırları üzerinde kurulan baskı, katliamlar ve zorla yerleştirme girişimleri, binlerce Nogay'ı anavatanlarından kopararak, kendileri için son sığınak olan Osmanlı topraklarına, yani Anadolu'ya yönlendirdi. Nurdağı'ndaki bu yerleşim de, o büyük "muhacirlik" dramının bir sonucudur. Bir köyün ismine takılıp başlayan bu yolculuk, beni Türk tarihinin en güçlü iki dev ismine götürdü:  Emir Nogay ve Edige  Emir Nogay: Köye adını veren topluluğun kökenini oluşturan bu kişi, 13. yüzyılda Altın Orda Devleti'nin en güçlü komutanıydı. Hanları tahta indirip çıkaracak kadar kudretli olan Emir Nogay, birçok Kıpçak boyunu etrafında toplayarak bölgenin kaderini belirledi.   Edige Mirza: Bir diğer dev isim olan Edige Mirza (ö. 1419) ise, Nogay kültürünün en önemli sözlü eseri olan "Edige Destanı"nın kahramanıdır. O, Moskova Knezliği'ni bile itaate zorlayarak gücü pekiştirmiştir. Yani o küçük köyün adı, aslında Nogay Orda’sını kurmuş, Rusya’ya yüzyıllarca meydan okumuş, bozkırın en cesur askeri gücünün mirasını taşıyordu. Nogayların tarihi, büyük ölçüde Rus yayılmacılığına karşı verilen çetin bir mücadele tarihidir. Onlar, Kırım Hanlığı'nın en önemli süvari gücüydü. Bu askeri gücün önemini, Cambridge Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü profesörü Ayşe Zarakol da Batı'dan Önce adlı eserinde şöyle vurgular: " 16.yy da Rusya ya en büyük tehdit komşu hanlıklardan geliyordu: Kırım Kazan, Astrahan ve Sibir in yanı sıra Moskova topraklarına sık sık akınlar düzenleyerek köle ele geçiren göçebe Nogaylar dı." Ancak direnişin bedeli ağır oldu. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden sonra, 1783 yılında Kuban bölgesinde Nogayların ayaklanması, Rus General Suvorov tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. "Nogay Kıyımı" olarak bilinen bu olayda binlerce Nogay katledildi ve siyasi varlıkları sona erdi. Nurdağı’na gelenler, işte bu büyük kıyımın ve zulmün ardından hayatta kalmayı başaranların torunlarıydı. Nogaylar, Anadolu’ya sadece cesaret ve direniş ruhunu değil, aynı zamanda derin bir manevi kültürü de taşıdılar. Bu manevi kültürün önemli taşıyıcıları Kadiri Tarikatı şeyhleri: Bilal ve Hilmi Babalar Nurdağı’nın Danacık köyünde metfun Nogay kökenli olan Kadiri Tarikatı şeyhleri bu manevi mirasın en önemli temsilcileridir: Şeyh Bilal Kutlubay (Bilal Baba) ve Şeyh Hilmi Kutlubay (Hilmi Baba), bu iki manevi şahsiyet ve onların halefleri, bölgede irşad faaliyetleri yürüterek halkın dini ve manevi yaşamına rehberlik etmişlerdir. Nogay muhacirlerinin getirdiği bu manevi derinlik, Nurdağı'nın ve civar beldelerin gönül dünyasını zenginleştirmiştir. "Nogeler" diye dilimize yerleşen o köyün ismi, meğer ne çok şeyi anlatıyormuş. O köy, bozkırın en kudretli ordularından birinin adını, zulme karşı direnen bir halkın acısını ve bu topraklara kök salmış derin bir manevi geleneği aynı anda içinde barındırıyor. Bir sonraki sefere Nogeler/ Nogaylar köyünün içinden geçip gidenler, sadece bir yerleşim yerini değil, bütün bir Türk tarihinin önemli halklarından bir halkayı selamladığını bilmeleri gerekir……..
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2025 -Pazartesi

Kafkaslardan Nurdağı’na Uzanan Bir Sürgün Hikâyesi: Nogaylar

Bizim köye gitmek için çocukluğumun, gençliğimin ve hala bugünün yolu, Gaziantep’in Nurdağı ilçesine bağlı bir köyden, bizim tabirimizle "Nogeler" köyünden geçerdi. Doğru ismin Nogaylar olduğunu bilsek de, yerel ağızda bu isim "Nogeler" olarak yerleşmişti hafızamıza. Arabayla ya da yaya olarak köy girişindeki köyün tarihiyle özdeş ulu çınarı selamlayarak hızla geçerken bu farklı isim hep zihnimi kurcalardı: Kimdi bu Nogaylar/Nogeler? Bu isim nereden geliyordu?
Hep merak etmişimdir; o köyü ve adının arkasındaki hikâyeyi... Bu merak, beni bir araştırma yapmaya itti. Nurdağı toprağında, Kafkas bozkırlarının tozunu taşıyan, bilinmeyen bir tarihin saklı olduğunu fark ettim. Yaptığım araştırmalar, o küçük köy isminin, aslında binlerce kilometre ötedeki Altın Orda İmparatorluğu'na uzanan büyük bir Türk destanının son durağı olduğunu ortaya çıkardı.
Nurdağı’ndaki Nogaylar Mahallesi (eski adıyla Muhacirin Atik), adından da anlaşılacağı gibi, bir göçün eseri. Köyün kuruluşu, takvimler 1850’li yılları gösterirken, kurucuları ise Rus baskısı nedeniyle yurtlarını terk eden Nogay Türkleridir.
Bu göçün temelinde, 18. ve 19. yüzyıllardaki Çarlık Rusya'sının acımasız yayılma politikaları yatıyor. Kırım, Kuban ve Kıpçak bozkırları üzerinde kurulan baskı, katliamlar ve zorla yerleştirme girişimleri, binlerce Nogay'ı anavatanlarından kopararak, kendileri için son sığınak olan Osmanlı topraklarına, yani Anadolu'ya yönlendirdi. Nurdağı'ndaki bu yerleşim de, o büyük "muhacirlik" dramının bir sonucudur.
Bir köyün ismine takılıp başlayan bu yolculuk, beni Türk tarihinin en güçlü iki dev ismine götürdü:  Emir Nogay ve Edige 
Emir Nogay: Köye adını veren topluluğun kökenini oluşturan bu kişi, 13. yüzyılda Altın Orda Devleti'nin en güçlü komutanıydı. Hanları tahta indirip çıkaracak kadar kudretli olan Emir Nogay, birçok Kıpçak boyunu etrafında toplayarak bölgenin kaderini belirledi.
  Edige Mirza: Bir diğer dev isim olan Edige Mirza (ö. 1419) ise, Nogay kültürünün en önemli sözlü eseri olan "Edige Destanı"nın kahramanıdır. O, Moskova Knezliği'ni bile itaate zorlayarak gücü pekiştirmiştir.
Yani o küçük köyün adı, aslında Nogay Orda’sını kurmuş, Rusya’ya yüzyıllarca meydan okumuş, bozkırın en cesur askeri gücünün mirasını taşıyordu.
Nogayların tarihi, büyük ölçüde Rus yayılmacılığına karşı verilen çetin bir mücadele tarihidir. Onlar, Kırım Hanlığı'nın en önemli süvari gücüydü.
Bu askeri gücün önemini, Cambridge Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü profesörü Ayşe Zarakol da Batı'dan Önce adlı eserinde şöyle vurgular:
" 16.yy da Rusya ya en büyük tehdit komşu hanlıklardan geliyordu: Kırım Kazan, Astrahan ve Sibir in yanı sıra Moskova topraklarına sık sık akınlar düzenleyerek köle ele geçiren göçebe Nogaylar dı."
Ancak direnişin bedeli ağır oldu. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden sonra, 1783 yılında Kuban bölgesinde Nogayların ayaklanması, Rus General Suvorov tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. "Nogay Kıyımı" olarak bilinen bu olayda binlerce Nogay katledildi ve siyasi varlıkları sona erdi. Nurdağı’na gelenler, işte bu büyük kıyımın ve zulmün ardından hayatta kalmayı başaranların torunlarıydı.
Nogaylar, Anadolu’ya sadece cesaret ve direniş ruhunu değil, aynı zamanda derin bir manevi kültürü de taşıdılar. Bu manevi kültürün önemli taşıyıcıları Kadiri Tarikatı şeyhleri: Bilal ve Hilmi Babalar

Nurdağı’nın Danacık köyünde metfun Nogay kökenli olan Kadiri Tarikatı şeyhleri bu manevi mirasın en önemli temsilcileridir: Şeyh Bilal Kutlubay (Bilal Baba) ve Şeyh Hilmi Kutlubay (Hilmi Baba), bu iki manevi şahsiyet ve onların halefleri, bölgede irşad faaliyetleri yürüterek halkın dini ve manevi yaşamına rehberlik etmişlerdir. Nogay muhacirlerinin getirdiği bu manevi derinlik, Nurdağı'nın ve civar beldelerin gönül dünyasını zenginleştirmiştir.
"Nogeler" diye dilimize yerleşen o köyün ismi, meğer ne çok şeyi anlatıyormuş. O köy, bozkırın en kudretli ordularından birinin adını, zulme karşı direnen bir halkın acısını ve bu topraklara kök salmış derin bir manevi geleneği aynı anda içinde barındırıyor.
Bir sonraki sefere Nogeler/ Nogaylar köyünün içinden geçip gidenler, sadece bir yerleşim yerini değil, bütün bir Türk tarihinin önemli halklarından bir halkayı selamladığını bilmeleri gerekir……..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (16)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Fatih Mehmet koç
(17.11.2025 10:46 - #186)
Hayırlı sabahlar olsun inşallah mehmet hocam teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Omerfarukkoc.2@hotmail.com
(17.11.2025 12:35 - #187)
Sayın Mehmet Hocam, köyümüz ve tarihi hakkında yapmış olduğunuz araştırma için teşekkür ederim. Nogay Turkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Gaziantep Temsilcisi Ömer Faruk Koç
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Aykut
(17.11.2025 12:42 - #188)
Yavuz Bahadıroğlu Kırım Kan Ağlıyor.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yusuf Akıcı
(17.11.2025 12:43 - #189)
Bir çok zulüm katliam sürgün görmüş Altınordunun dünyanın dört bir yanına dağılmış nogayların bir ferdi olarak size çok teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ahmet Sarıkaya, Nogay Arıcılık
(17.11.2025 13:37 - #190)
Okudum, güzel bir yazı olmuş. Son yıllarda da yapılan toy ve etkinlikler Nogaylarının ülke çapında tanınmasına vesile oldu. Yazınız da bu bağlamda Nogayların kim olduklarının bilinmesine katkıda bulunmuştur. Kaleminize savlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ragıp Aydemir
(17.11.2025 14:09 - #191)
Allah (c.c)sizden razı olsun kardeşim.Herşey sonunda aslına döner.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tomris
(17.11.2025 16:04 - #192)
Gaziantep Nogaylar köyünden selamlar.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Muhammed Hilmi Temiz
(17.11.2025 17:42 - #193)
Abi benim ve köyüm adına çok teşekkür ederim bir gün Nogay yemek kültür inanç ve yaşamlarımızı da tanıtmak için seni misafirimiz olarak davet ediyorum Ailen benim için çok değerli onlarıda alıp bir gün gelin buyrun
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Alıcı
(17.11.2025 17:45 - #194)
Bu kıymetli bilginiz için teşekkür ederiz hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kadriye Şerefoğlu Koç
(17.11.2025 19:15 - #195)
Emeğinize sağlık hocam,Nogay'ların gelinliğim,eşim Bekir ağanın oğlu avukat Bilal Koç'du....Bilâl baba bizim köydeymis,ova sıcak olunca yaylaya çıkmıslar,Danacık bizden daha sahip çıkmış şeyh hazretlerine...oğlumun ismi Nogay,kızimin ismi Kemehan
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömer Aktürk
(17.11.2025 19:45 - #196)
Kıymetli Mehmet Hocam, Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası ve Asil Türk Milletinin bir evladı olan Nogay Türklerinin varoluşundan bugüne olan yaşam mücadelesini çok güzel bir şekilde kaleme almışsınız. Kaleme aldığınız yazınız; hem değerli okurlarınıza, hem bölge halkına faydali bir yazı olarak bizim arşivlerimizde de yerini alacaktır. Kaleminize sağlık, saygılar selamlar .. Ömer Aktürk Dünya Nogay Türkleri Birliği Başkanı Nogay Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Onursal Başkanı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Servet aytar
(17.11.2025 21:25 - #197)
Yazınız çok anlamlı teşekkür ederiz hocam.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Umay Taş
(17.11.2025 22:01 - #198)
Nogay tarihine dair ortaya koyduğunuz bu çalışma için size teşekkür ederim. Yazdıklarınız, sadece bir milletin geçmişini anlatmıyor; yüzyıllardır bozkırda dimdik duran bir halkın direnişini, onurunu ve savaşçı iradesini yeniden hatırlatıyor. Bu satırlarda atalarımızın sürgünlerde kırılmayan bileğini, baskılara boyun eğmeyen başını, ateşten geçse de sönmeyen yüreğini gördüm. Nogaylar’ın tarih boyunca verdiği mücadeleyi bu kadar açık, net ve gerçek haliyle aktarmanız; unutulmuş sandığımız pek çok gerçeği yeniden gün ışığına çıkardı. Bu çalışma, sadece bir tarih anlatısı değil; yok edilmeye çalışılan bir kimliğin “Biz hâlâ buradayız” diyen güçlü bir sesidir. Atalarımızın izini süren bu duruşunuz, Nogay adının zamanla silinmesine izin vermeyen sert bir hatırlatmadır. Emeğinizi, cesaretinizi savaşçı bir saygıyla selamlıyorum kıymetli hocam. Teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
M.ali temiz
(18.11.2025 01:38 - #199)
Hocam eline emeğine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Soner
(20.11.2025 10:09 - #200)
Kıymetli okuyucular Beğendiğiniz yazıları paylaşarak güzelliklere vesile olunuz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Muhammed Fatih
(20.11.2025 17:42 - #202)
Çok güzel olmuş yazı elinize emeğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yankigazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.